11 Ekim 2011 Salı

ZİLE'NİN TARİHİ VE SOSYAL KÜLTÜRÜ

        Hititler Dönemi'nde önemli birer yerleşim yeri olan Tapigga (Maşathöyük) ve Anziliya (Zile Höyüğü), M.Ö. 15. yüzyıldan sonra Hititler'in en büyük düşmanlarından Kaşkalar'ın birçok saldırısına uğradı. M.Ö. 8. yüzyılda Frigler'in yönetimine giren yöre, M.Ö. 7. yüzyılda Kimmerler tarafından yağmalandı. Ardından M.Ö. 6. yüzyılda Persler'in, M.Ö. 4. yüzyılda da Makedonlar'ın denetimine girdi. M.Ö. 3. yüzyılda Pontus Krallığı'na bağlandı ve M.Ö. 66'da Romalılar'ın eline geçti. II. Pharnakes, M.Ö. 47'de Sezar'ın karısının adı verilen Zela şehrinde (bugün Zile) yapılan ve kısa süren bir savaşta Julius Caesar tarafından yenilgiye uğratıldı ve Zile Kalesi içerisindeki dikili taşa şu önemli sözler kazıldı.

         "Veni, Vidi, Vici - Geldim, Gördüm, Yendim".
        11. yüzyıl başlarında Bizans'ın Armeniakon Theması'nın sınırları içerisinde yer alan yöreye aynı yüzyılın ikinci yarısında Türkmenler gelmeye başladı. Danişmendliler'in ve Anadolu Selçukluları'nın egemenliği altında kalan yöre, 13. yüzyıl ortalarında Baba İshak Ayaklanması'ndan etkilendi. İlhanlılar'ın denetimi altındayken Moğol valileri tarafından yağmalandı. Eretna Beyliği, Kadı Burhaneddin Devleti ve Akkoyunlular tarafından yönetildikten sonra Osmanlılar'ın eline geçti. Ankara Savaşı'nı (1402) kazanan Timur'un kısa süreli denetiminin ardından 1413'te yeniden Osmanlı topraklarına katıldı. Celali Ayaklanmaları'ndan büyük ölçüde etkilendi. 19. yüzyıl sonlarında Sivas vilâyetinin Tokat Sancağı'na bağlı bir kaza olarak yönetiliyordu. 

        İDARİ VE SOSYAL DURUM
       5 kasaba, 110 köy, 24 mahalle ve 5 mezrası bulunan ilçe köylerinin genelde yerleşim konusunda bir sorunu mevcut olmayıp, yaz, kış köylere ulaşım tümüyle sağlanmaktadır.
       Zile İlçe merkezinde evler, yakın zamana kadar kerpiç ağaç karışımı ahşap bir stilde yapılmakta idi. Bugün bu evlerin büyük çoğunluğu koruma altına alınarak "sit alanı" haline getirilmiştir. Ancak son yıllarda yurdumuzun her yerinde görüldüğü gibi, şehrimizde de ahşap mimarî stildeki evlerin yanında, betonarme ve çok katlı apartmanların yapımı da her geçen gün artarak devam etmektedir.
        İlçede geçmişte çok yaygın olan geleneksel aile tipi son yıllarda çekirdek aile tipine dönüşmeye başlamıştır. Ancak bazı köylerde ataerkil aile yapısı halen devam etmektedir.
        Örf ve adetlerine oldukça bağlı olan ilçe halkının akraba ilişkileri ve sosyal yaşamlarındaki yardımlaşma gelenekleri halen sürmektedir. Bu birleşme ve dayanışmayı bilhassa düğünlerde, seçimlerde ve ölümlerde görmek mümkündür. Zile halkı gelenek ve göreneklerine, örf ve adetlerine sıkı sıkıya bağlı, kapalı bir kenttir. Günümüze kadar bu yapının devam ettirilmesinde rol oynayan en önemli faktörlerden birisi de Zile'nin göç alan değil göç veren bir kent konumunda olmasıdır. Zile'den dışarıya göç olayı yaşanmaktadır. Bugün Türkiye'nin neresine giderseniz gidin mutlaka Zileli ile karşılaşırsınız. Turhal ilçesinin % 40'ı Zileli'dir. En fazla göç Turhal'a olmaktadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder